Futbolculuk Hayalinden Yazılım Eğitmenliğine: Murat Türkay’ın Hikayesi

Futbolculuk Hayalinden Yazılım Eğitmenliğine: Murat Türkay’ın Hikayesi

Murat Türkay uzun yıllardır Kodluyoruz ve Patika’da eğitmenlik yaparak genç yazılımcı yetiştirme yolculuğumuzda bizimle olan eğitmenlerimizden biri! Patika ekibi olarak bizler de onun bu hikayesini kendisinden dinlemeyi istedik :) 

Kendi cümlelerinle kendini topluluğa tanıtır mısın?

Ben Murat Türkay. Yazılımcıyım :) Şu an yurt dışında bir firmada remote olarak çalışıyorum. Aslında zamanında Türkiye'de doğmuş büyümüş her erkek gibi benim de hayalim futbolcu olmaktı, Fener formasıyla şamp... Neyse, 10 yıldan uzun zamandır C#, Javascript ve Python dilleri ile geliştirmeler yapıyorum. Uluslararası şirketlerde çeşitli iş alanlarında çalıştım. Öğrenmek gibi bir tutkum var ve yaptığım iş bu tutkuyu tatmin etmek için en iyi işlerden biri :) 

Kariyerinde ilerlemene en çok katkıda bulunan 3 şey sence neydi?

Öğrenme tutkusu, yazılım prensiplerinin önemini farketmek ve problemleri çözmeye çalışmak diye tanımlayabilirim. Biraz açayım:

• Öğrenme tutkusu, bu çok acayip bir duygu. Her alanda sorgulayıcı ve araştırmacı bir kişiliğim var. İşin güzel yanı şu ki bu duyguyu asla tatmin edemiyorsunuz. Bu duygu öğrendikçe daha da tetikleniyor ve daha fazla şey öğrenmeye çalışıyorsunuz. Böyle bir kısır döngü :) Yeni konuları öğrenmekteki en büyük yardımcılarım dökümantasyon, kitaplar ve online dersler oluyor. Zaman zaman kod incelemeyi seviyorum, GitHub’da bazı büyük karmaşık projeleri okumaya çalışıyorum. Bunu yapmak çok şeyler öğretiyor. 
• Prensiplerin önemini fark etmek: KİSS, DRY, SOLID prensipleri en önemli prensiplerden birkaçı. Birçok durumda, ne yapacağımı bilemediğim, olaya veya probleme nasıl yaklaşacağımı bilemediğim anlarda veya “Yahu burada bir gariplik var sanki, daha iyi olabilir.” hissiyatı doğduğu anlarda, yazılım prensipleri çok güzel yol gösterici oluyor. Bunların dışında Bob Amcadan (Clean Code Uncle Bob)  Clean Code ve Clean Architecture kitapları her yazılımcının okuması gereken başucu kitapları diye ekleyeyim :) 
• Yazılımcılık bir nevi problem çözme mesleğidir aslında. Nasıl çözüleceğini öğrendiğin problemlerde zaten problem yok :) Ama hiçbir fikrim olmadığı konularda, nasıl çözeceğimi bilmediğim problemlerde, ilk zamanlar hemen birilerine sormak isteği geliyordu. Okulda öyleydi çünkü. Bilmiyorsan hocaya sor. O da bilmiyorsa, “hoca bile bilmiyor ben nereden bileyim” de, çık işin içinden. Ama profesyonel dünyada işler öyle yürümüyor. Hemen birine sorabilirsin tabii, iş arkadaşı, takım lideri, stackoverflow vs. Ancak bu beyinde biraz tembellik yaratıyor. Problemi önce hiç araştırmadan, tanımlamaya çalışmak, nedenini anlamaya çalışmak. Sonra çözüm yolları geliştirmeye çalışmak. Sonra araştırma yapmak. Çözüm yollarını biraz daha geliştirmek. Ama hala bir sonuca varılamadı ise, o zaman bir bilene danışmak. Bir bilene danıştıktan sonra, kendi geliştirdiğin çözüm yolları ile karşılaştırma yapmak. Ve daha iyi nasıl çözülebilir diye biraz kafa yormak. Şimdi bu çözümü uygulayabiliriz :)  Evet biraz çok adım var gibi görünüyor ama şöyle özetleyeyim, birilerine sormadan önce tırmalamak gerekiyor. İşte bir yazılımcıyı en çok geliştiren şey bu olabilir. Aslında tek kelime yeterli sanki: çok çalışmak :) 

Sence kendini geliştirirken birilerinden destek almak, mentorunun olması ne kadar önemli?

Bazı anlarda insan yolunu kaybedebiliyor, ki yazılım gibi çok çok büyük bir dünyada bu o kadar normal ki. Kendi yeteneklerinin farkına varmak, neleri yapmayı sevdiğini ve sevmediğini anlamak, günün hangi saatlerinde daha verimli çalıştığını gözlemlemek, “ne kadar stresin” daha fazla performans getirdiğini, ne kadarının götürdüğünü anlamak. Kendi kendine bütün bunları anlamak biraz zor olabiliyor, çünkü kendi kendini gözlemlemekten bahsediyoruz. İnsanın pek objektif şekilde yapabildiği bir şey değil. Tüm bunların yanında dünyanın ve sektörün gidişatını gözlemlemek, hangi alanların ilerde parlayacağını, hangilerinin geri planda kalacağını tahmin edebilmek vs. 

Mentörler hem kişinin kendisini keşfetmesinde, hem de ona uygun bir yol haritası çizilmesinde yardımcı olabilir, zaman zaman boşa kürek çekmekten kurtarabilir. Ancak tabii ki herkesin bir mentörünün olması zorunlu değil. Bence en iyi mentör yazmak. Bütün bu anlattıklarımı insan yazarak yapabilir, yazmak aslında düşünmektir. Her konuda, her alanda, hiçbir yerde yayımlamasanız bile yazmak; hem zihni boşaltma, hem kendini tanıma, hem kafandaki karışıklıkların netleşmesinde, düşüncelerin oturmasında en iyi yöntem. 

Patika’da ve Kodluyoruz’da ne eğitimleri veriyorsun? Eğitmenlik senin için nasıl bir deneyim?

Şimdiye kadar React eğitimleri verdim. Eğitim vermek başlı başına büyülü bir durum. Eğitim süresince anda kalma ve konsantrasyon gücü inanılmaz derecede artıyor. Öğretmek en iyi öğrenme yöntemi derler ya. İşte bu aforizmanın ne kadar doğru olduğunu yaşayarak anlıyorsunuz. Karmaşık konuları basite indirgemek zor ama bunu yapabildiğimde harika hissediyorum. Daha da iyisi bootcamp katılımcısı arkadaşların kariyerlerindeki gelişimi görmek, paha biçilemez. Asistan arkadaşlar çok heyecanlı, enerjik arkadaşlar. Katılımcılar muhteşem insanlar. Bütün bu insanlarla tanışmak, vakit geçirmek, birlikte bir taşın altına elini sokmak ve kaldırmaya çalışmak. Benim için eşsiz bir deneyim.

Patika ve Kodluyoruz’da eğitmen olduktan sonra hayatında neler değişti?

Yemeksepeti Fullstack bootcamp ile birlikte kodluyoruz ailesine katıldım. 

"Eğitimden sonra kendimi Hababam Sınıfı filmindeki Adile Naşit gibi hissettim. ‘Çocuklarım çocuklarım!’ diye dolaşıyordum etrafta, benim için çok ilginç hislerdi. Eğitim verebilmek için bir özgüven geliştirdi. Zihinsel olarak bazı değişimler yaşattı."

 Yeni bir konu öğrenirken, eskiden öğrenir ve uygulardım şimdi artık araya bir “middleware” katmanı girdi. Öğrenirken, “Nasıl anlatırım?” diye de düşünüyorum artık. Bu katman benim de daha iyi öğrenmemi sağlıyor. 

Bunun dışında yaptığın projeler, topluluğa katkı verdiğin işler varsa bahsetmek ister misin?

İş yerinde yoğun bir projede takım lideri gibi çalışıyorum. Yeni bir enterprise projeyi yapmaya çalışıyoruz. Bunun dışında kendi frameworkümü yazma gibi garip şeylerle uğraştığım çok oluyor. 

Sen zaten sektörde çok iyi bir yazılımcısın. Topluluğa katkı sunmasan da şu an olduğun yerde olur muydun? Yoksa bu katkıların bir şeyler değiştiriyor mu?

Çok teşekkürler :) Topluluğa katkı sunmanın çok büyük faydalarını gördüm. Aslında ilk olarak junior arkadaşlarıma hep yardımcı olmaya çalışarak başladım diyebilirim katkı sunmaya. Daha sonra makaleler yazdım. Eğitimler vermeye başladım. Bu bir süreç, henüz ben de bu sürecin başındayım ama ona rağmen, hem iş hayatında, hem özel hayatta çok büyük kazanımlarım oldu. Bunu artırarak devam etmeye çalışacağım :) 

***

Murat hocamızın bu hikayesi size ilham verip ‘ben de eğitmen olup bilgilerimi paylaşmalıyım’ dedirttiyse, eğitmen olmak için buradan başvurabilirsiniz.

‍