Mülakatlarınızın iyi geçmesi için pek duymadığınız öneriler

Gülcan Yayla
Co-Founder, CEO
20/2/2024

Mülakatlarınızın iyi geçmesi için pek duymadığınız öneriler

Yıllardır her seviyeden kişiyle, farklı ülkelerde onlarca mülakat yaptım. Patika’da yaptığımız işten dolayı zaten sürekli birçok kişiyle görüşüyoruz. Buralarda gördüğüm sık tekrarlanan hataları ve harika bir mülakat geçirmeniz için önerilerimi bu yazıda anlattım. Yazıyı okumak yerine videodan izlemek isterseniz LaunchPad’le yaptığımız yayın burada :) 


İlk hatırlatma: Yüzlerce adayın önüne geçip mülakat davetini almış olmanız aslında büyük bir başarı! O çok istediğiniz pozisyon için önemli bir adımı geride bıraktınız. Şimdi sırada bu şansı en iyi şekilde değerlendirmek var. Bunun için önerilerimi 3 aşamada anlatacağım:

  1. Mülakata öncesi,
  2. Mülakatın kendisi,
  3. Mülakat sonrası için öneriler.


Mülakat öncesi

Burada anlatacağım temel bilgiler, yalnızca iş mülakatları değil hayatın birçok alanında işinize yarayacağını düşündüğümüz bilgileri içeriyor. Yani bir çeşit “önemli bir duruma hazırlanırken neler yapılmalı listesi” olarak düşünebilirsiniz bunu. Bu listede dört temel öğe var:

Zamanında gidin ve online görüşme platformlarını önceden deneyin

Öncelikle bir iş mülakatı ya da değil, davet edildiğiniz yere zamanında gitmek çok önemli. Bu sizin davete ne kadar önem verdiğinizi gösterir. Çok iyi bir sebebiniz yoksa geç kalmak iş görüşmelerinde daha en baştan elenmenize neden olabilir. Hatta önerimiz görüşmeden 5-10 dakika önce binanın değil, görüşmenin gerçekleşeceği odanın önünde olun. Böylece kendinize çeki düzen verip nefes alacağınız bir süreniz olur.

Geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle online görüşmeler ağırlıktaydı. Online görüşmelere geç kalmak çok daha düşük bir ihtimal, ancak evinizin konforunda yapabildiğiniz bu görüşmelerin de kendine göre bir etiketi bulunuyor. Örneğin mülakat saatinden en az 5-10 dakika önce bağlanmak bunlardan biri. Görüşmeyi yapacağınız platformu bilgisayarınıza indirmek, ya da indirilemeyen bir platform ise önceden bağlanıp denemek çok önemli. Bugün şirketlerin kendi yapılarına göre kullandıkları pek çok platform var. Söz konusu platformu sizin işletim sisteminizde ve kullandığınız tarayıcıda denemek, çalışmıyorsa gerekli çözümleri üretmek mülakatınızın daha az stresli geçmesini sağlar. Bu da size teknik aksaklıklara değil cevaplarınıza odaklanma olanağı tanır. 


Görüşmeye gideceğiniz şirketi araştırın, uygulaması varsa indirip kurcalayın

Başvurmadan önce yaptığınız beş dakikalık araştırma mülakat için yeterli olmayacak. Eğer ki herkesin bildiği, büyük ve tanınırlığı yüksek bir şirkete başvuruyorsanız zaten işiniz daha kolay. Ama seri başvuru yapıyorsanız ve pek bilmediğiniz startup’lara veya şirketlere başvurduysanız şimdi bu araştırmayı yapmanın tam zamanı. 

Kulağa biraz ‘stalking’ gibi gelecek ancak şirketi ve özellikle kurucuları Google’da aratmak, LinkedIn profillerine bakmak, katıldıkları podcast ve programlara göz gezdirmek, varsa haklarında yazılan haberlere ya da kendi yayınladıkları yazılara bakmak sizi avantajlı konuma getirecek. Hele ki bir start-up’a başvurduysanız ve hazırlığınız tamsa emin olun karşınızdakilerin üzerinde bırakacağınız izlenim oldukça pozitif olur. 

Örneğin uygulama geliştiren bir şirkete görüşmeye gidiyorsanız ve işletim sisteminiz izin veriyorsa uygulamayı indirin, kurcalayın. Unutmayın, son kullanıcı olarak sizin de görüşleriniz önemli. Hatta mülakatta konu açılırsa uygulamayı geliştirme ya da kullanma yönünde fikirlerinizi ortaya koymanız emin olun sizle görüşen kişileri olumlu yönde şaşırtacak.

Mülakatı yapacak kişilere dair araştırma yapın

Biraz daha ‘stalking’ yapalım. Mülakatlarda genelde İnsan Kaynakları personeli dışında birkaç kişi de olur. Nadiren görüşme tek kişiyle yapılır. Bu yüzden de işe kimlerle görüşeceğinizi öğrenerek başlamak iyi olur. Bu soruyu doğruca şirketten sizinle görüşmeye geçen kişiye sorabileceğiniz gibi, eğer mülakat online olarak yapılacaksa davetin sizden başka kimlere gittiğine bakarak öğrenebilirsiniz. 

Bu kişileri LinkedIn’de aratmak, eğitim arka planlarını, çalışma alanlarını öğrenmek iyi olacaktır. Şirketler de işe alacakları adaylar hakkında araştırma yaparlar, dolayısıyla aynısını sizin de yapmamanız için hiçbir sebep yok. Bu kişiler LinkedIn, Twitter gibi platfomlarda nasıl paylaşımlar yapmış, ortak noktalarınız var mı diye bakmak mülakatta konuşma tıkandığında sizin için kurtarıcı olabilir. Belki de aynı okula gitmişsinizdir ve bu konuşma buzların erimesini kolaylaştırır.  Ayrıca unutmayın ki bu kişilerle günde sekiz saat birlikte çalışacaksınız. Size ilham vermeyen, aynı takımda olmak istemediğiniz insanlarla birlikte çalışmak zor olabilir. Bunu da önceden bilmek sizin de kararınızı daha kolay vermenizi sağlayacak. 

Pozisyonun detaylarını öğrenmeye çalışın

Mülakat 101’in son adımı ise çalışacağınız pozisyonun detaylarını öğrenmek. Sonuçta ilandaki pozisyon çok genel hatlarıyla yazılmış olabilir ya da siz pek çok iş görüşmesini bir arada yapıyorsanız kafanız karışabilir. Bu yüzden mülakat öncesinde pozisyon tanımını yeniden okuyun. Sonrasında benzer pozisyonlarda çalışan insanlardan neler beklendiğini, bu pozisyonda daha önce nasıl profildeki insanların çalışmış olduğunda bakın. LinkedIn sizin en temel araştırma kaynağınız. Ayrıca başvurduğu pozisyonun detaylarına hakim olmayan adayların daha kolay elendiğini de unutmayın. Elbette herkes ne yapacağına dair bir fikri olan insanlarla çalışmak ister. O yüzden mülakatta size bu konuda gelecek sorulara da hazırlıklı olun. 


Mülakat esnasında nelere dikkat etmelisiniz?

İlk hazırlıkları tamamladınız ve mülakata başladınız. Mülakatta temel olarak anlaşılmak istenen şey sizin yeni bir şeyler öğrenmeye açık ve şirkete uyumlu olup olmadığınız. CV’niz bu zamana kadar yaptıklarınızı yalnızca kronolojik olarak sıralar. Bu yüzden yaptığınız kendinizi iyi ortaya koymanız önemli. 

Mülakat esnasında yapmanız gerekenleri de dört başlık altında toplayabiliriz. 

Mülakata enerjik girin ve olumsuz dilden uzak durun

Yorgun ve isteksizseniz bu dışarıdan hissedilir. Bu da mülakatınızın seyrini etkileyebilir. Eğer seviyorsanız bir kahve içebilir, genel enerji seviyenizi artırabilirsiniz. Ancak duruşunuza dikkat etmeniz iyi olur, bunun önemini görmek için şu ünlü TedX konuşmasını izleyebilirsiniz. 

Ayrıca olumsuz cümleler kuran bir insansanız, cümlelerinizi olumlu kurmaya dikkat etmek de bir yöntem. “Bu alanda çalışmakla bir sorunum yok” demek yerine, “Bu alanda çalışmayı isterim” gibi anlamı doğrudan olumlu olan cümleler kurmayı deneyin. Mülakattaki tavrınız her iki tarafın da işini kolaylaştıracak. 


Hikayenizi anlatın

Hikayeniz ve onu nasıl anlattığınız başkalarının aklında kalmanızı sağlar. Ancak hikayeniz hangi okuldan kaç yılında mezun olduğunuzdan ve daha önce çalıştığınız iş yerlerinden ibaret değil. Özgeçmişinizi tekrarlamaktan ibaret bir yaklaşım sergilediğinizde bir noktadan sonra bu görüşmeleri yapan kişiler aynı hikayeyi tekrar tekrar duyduğu izlenimine kapılabiliyor. Bu yüzden de hikayenizi anlatmanız istendiğinde bu fırsatı kullanın ve sizinle birlikte mülakata giren yüzlerce kişiden farklılaşmanın bir yolunu bulun. Bunu alanınızda en iyisi olmaya çalışarak ya da sizi diğerlerinden farklı kılacak özelliğinizi bulmaya çaba harcayarak yapabilirsiniz. Edebiyat seven bir yazılımcı mısınız? Bu ikisini bir araya getirmenin bir yolunu bulun. İnsan ilişkileriniz mi kuvvetli? Bunu avantaja çevirin. Seçenekler sonsuz. 

Hikayenizi etkileyici bir biçimde anlatabilmeniz için kim olduğunuzu da bilmeniz gerekir. Sizi siz yapan şeylerin farkına varmanız hikayenizi güçlendirir. Bunun en iyi yolu da hikayenizi yazmayı denemektir. Yazarken olaylar ve konular arasında bağlantı kurma becerimiz artar ve hikayemizi daha bütüncül ve anlaşılır biçimde ortaya koymayı başarabiliriz. Ancak bu demek değil ki sizden kendinizden bahsetmeniz istendiğinde yazdığınız bu metni okuyacaksınız. Aksine, bu soruyu cevaplarken olabildiğince doğal olmanız önemli. Doğal ve akıcı biçimde neleri seversiniz, neler sizi etkiler, bu zamana kadar kararlarınızı verirken neler etkili oldu, neler yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız gibi soruların cevaplarını düşünün ve bunu bir anlatı haline getirin. Bu süreci deneyince siz de seveceksiniz. 

 

En fazla 3 dakika kuralı: Kısa ve net konuşun 

Evet, hikayenizi anlatmak önemli ancak bunu dakikalar boyunca yapmak ve karşınızdakilere konuşma fırsatı tanımamak mülakatı gerçekleştirenler açısından yorucu olabilir. Burada dengeyi bulmaya dikkat etmek gerek. Bir soruya ortalama iki -  üç dakikada cevap vermek ve konuşmanın soru cevap şeklinde akmasını sağlamak için çalışın. Fakat çok kısa da konuşmayın - karşı tarafın ağzınızdan laf almak için uğraşması da mülakatı olduğundan daha stresli hale getirebilir :)


Sıfatlar değil somut örnekler üzerinden gidin

Yaptığınız şeyleri örneklendirmeniz hem akılda kalmanıza yardımcı olur hem de inandırıcılığınızı artar. Örneğin, iyi bir takım oyuncusu olduğunuzu mu söylediniz? Aynı şeyi herkes söylüyor :) O yüzden örnek verin - daha önce nasıl bir ekip içinde çalıştığınızı, bu ekipte hangi rolleri üstlendiğinizi ve takım arkadaşlarınıza nasıl destek olduğunuzu detaylandırın. Hızlı öğrenen biri olduğunuzu mu anlatıyorsunuz? Hiç bilmediğiniz o konuyu 1 haftada öğrenip sunum yaptığınızı anlatmayı atlamayın. Bunlar hikayenizi detaylandıracak ve sizin söylediklerini gerçekten yapabilen biri olduğunuzu gösterecek. Elbette örneklerinizin gerçek olması çok önemli!


Mülakat bitti. Ya sonra?

Geçmiş olsun, mülakatı atlattınız. Şimdi kollarınızı kavuşturup sonucu bekleyeceksiniz değil mi? Hayır, değil. Türkiye’de pek yapılmıyor olsa da bir mülakat etiketi daha var: Mülakat sonrası teşekkür e-maili göndermek. Bunun ne kadar fark yaratacağına inanamazsınız. Mülakat sonrası 24 saat içinde, şirkete size vakit ayırdıkları ve keyifli geçen mülakat için teşekkür edin. Teşekkür etmek her zaman çok nazik bir davranış ve karşı tarafta da iyi bir izlenim bırakır. Diğer taraftan, mülakatınız kötü geçtiyse, her saniyesinde oradan kaçmak istediyseniz, asla orada çalışmak istemediğinizi düşünüyorsanız böyle bir şeye elbette gerek yok, ancak eğer şirketi sevidiyseniz ve orada çalışmak istiyorsanız görüşmenin olumlu sonuçlanmasına son bir katkı yapmak için teşekkür e-mailini göndermeyi atlamayın. Zaten Türkiye’de çok çok az kişinin uyguladığı bu yöntem sizi oldukça ön sıralara çıkarabilir. 


Son bir tüyo: Arkadaşlarınızla birbirinizi mülakat edin

Mülakata hazırlanmanın tüm adımlarını konuştuk, ancak son bir şey daha var. Kendiniz bir mülakat yapana kadar bir mülakatta nasıl davranılması gerektiğini tam olarak anlamanız pek mümkün olmuyor. Çözümü ise çok basit: birkaç arkadaşınızla bir araya gelip birbirinizi mülakat edin. Ona klasik mülakat sorularını sorun ve nerede nasıl hatalar yaptığına, ne zaman streslendiğine dikkat edin. Sonra da ondan size aynı soruları sormasını isteyin. Bu gibi simülasyonlar size karşınızdakini analiz etme şansı verir. Ayrıca arkadaşınızla birbirinize eş zamanlı geri bildirim verebileceğiniz için de kendi yaptığınız hataları düzeltmeye fırsatınız olur ve bu şekilde kendinizi mülakatlara en iyi şekilde hazırlayabilirsiniz.  




Katılımcılarımıza Tavsiyelerimiz
Daha Fazla
Ücret iadesi garantili programlarımız
3-6 aylık, en kapsamlı ve en yoğun programlarımız ile Java, React gibi sektörde en çok aranan alanlarda kendini geliştir.
Ücretsiz bootcampler
Partner şirketlerimiz, kendilerine özel Patika.dev bootcamp’lerinden toplu işe alım yapıyor. Bu bootcamp’lere katıl, başarıyla mezun ol, ve hemen işe başla! Şu ana kadar binlerce kişi bootcamp’lerden sonra en iyi şirketlerde işe girdi.

Mülakatlarınızın iyi geçmesi için pek duymadığınız öneriler

Mülakatlar ile ilgili pek de bilinmeyenleri ekibimizden Gülcan Yayla sizler için derledi!

Mülakatlarınızın iyi geçmesi için pek duymadığınız öneriler

Yıllardır her seviyeden kişiyle, farklı ülkelerde onlarca mülakat yaptım. Patika’da yaptığımız işten dolayı zaten sürekli birçok kişiyle görüşüyoruz. Buralarda gördüğüm sık tekrarlanan hataları ve harika bir mülakat geçirmeniz için önerilerimi bu yazıda anlattım. Yazıyı okumak yerine videodan izlemek isterseniz LaunchPad’le yaptığımız yayın burada :) 


İlk hatırlatma: Yüzlerce adayın önüne geçip mülakat davetini almış olmanız aslında büyük bir başarı! O çok istediğiniz pozisyon için önemli bir adımı geride bıraktınız. Şimdi sırada bu şansı en iyi şekilde değerlendirmek var. Bunun için önerilerimi 3 aşamada anlatacağım:

  1. Mülakata öncesi,
  2. Mülakatın kendisi,
  3. Mülakat sonrası için öneriler.


Mülakat öncesi

Burada anlatacağım temel bilgiler, yalnızca iş mülakatları değil hayatın birçok alanında işinize yarayacağını düşündüğümüz bilgileri içeriyor. Yani bir çeşit “önemli bir duruma hazırlanırken neler yapılmalı listesi” olarak düşünebilirsiniz bunu. Bu listede dört temel öğe var:

Zamanında gidin ve online görüşme platformlarını önceden deneyin

Öncelikle bir iş mülakatı ya da değil, davet edildiğiniz yere zamanında gitmek çok önemli. Bu sizin davete ne kadar önem verdiğinizi gösterir. Çok iyi bir sebebiniz yoksa geç kalmak iş görüşmelerinde daha en baştan elenmenize neden olabilir. Hatta önerimiz görüşmeden 5-10 dakika önce binanın değil, görüşmenin gerçekleşeceği odanın önünde olun. Böylece kendinize çeki düzen verip nefes alacağınız bir süreniz olur.

Geçtiğimiz yıl pandemi nedeniyle online görüşmeler ağırlıktaydı. Online görüşmelere geç kalmak çok daha düşük bir ihtimal, ancak evinizin konforunda yapabildiğiniz bu görüşmelerin de kendine göre bir etiketi bulunuyor. Örneğin mülakat saatinden en az 5-10 dakika önce bağlanmak bunlardan biri. Görüşmeyi yapacağınız platformu bilgisayarınıza indirmek, ya da indirilemeyen bir platform ise önceden bağlanıp denemek çok önemli. Bugün şirketlerin kendi yapılarına göre kullandıkları pek çok platform var. Söz konusu platformu sizin işletim sisteminizde ve kullandığınız tarayıcıda denemek, çalışmıyorsa gerekli çözümleri üretmek mülakatınızın daha az stresli geçmesini sağlar. Bu da size teknik aksaklıklara değil cevaplarınıza odaklanma olanağı tanır. 


Görüşmeye gideceğiniz şirketi araştırın, uygulaması varsa indirip kurcalayın

Başvurmadan önce yaptığınız beş dakikalık araştırma mülakat için yeterli olmayacak. Eğer ki herkesin bildiği, büyük ve tanınırlığı yüksek bir şirkete başvuruyorsanız zaten işiniz daha kolay. Ama seri başvuru yapıyorsanız ve pek bilmediğiniz startup’lara veya şirketlere başvurduysanız şimdi bu araştırmayı yapmanın tam zamanı. 

Kulağa biraz ‘stalking’ gibi gelecek ancak şirketi ve özellikle kurucuları Google’da aratmak, LinkedIn profillerine bakmak, katıldıkları podcast ve programlara göz gezdirmek, varsa haklarında yazılan haberlere ya da kendi yayınladıkları yazılara bakmak sizi avantajlı konuma getirecek. Hele ki bir start-up’a başvurduysanız ve hazırlığınız tamsa emin olun karşınızdakilerin üzerinde bırakacağınız izlenim oldukça pozitif olur. 

Örneğin uygulama geliştiren bir şirkete görüşmeye gidiyorsanız ve işletim sisteminiz izin veriyorsa uygulamayı indirin, kurcalayın. Unutmayın, son kullanıcı olarak sizin de görüşleriniz önemli. Hatta mülakatta konu açılırsa uygulamayı geliştirme ya da kullanma yönünde fikirlerinizi ortaya koymanız emin olun sizle görüşen kişileri olumlu yönde şaşırtacak.

Mülakatı yapacak kişilere dair araştırma yapın

Biraz daha ‘stalking’ yapalım. Mülakatlarda genelde İnsan Kaynakları personeli dışında birkaç kişi de olur. Nadiren görüşme tek kişiyle yapılır. Bu yüzden de işe kimlerle görüşeceğinizi öğrenerek başlamak iyi olur. Bu soruyu doğruca şirketten sizinle görüşmeye geçen kişiye sorabileceğiniz gibi, eğer mülakat online olarak yapılacaksa davetin sizden başka kimlere gittiğine bakarak öğrenebilirsiniz. 

Bu kişileri LinkedIn’de aratmak, eğitim arka planlarını, çalışma alanlarını öğrenmek iyi olacaktır. Şirketler de işe alacakları adaylar hakkında araştırma yaparlar, dolayısıyla aynısını sizin de yapmamanız için hiçbir sebep yok. Bu kişiler LinkedIn, Twitter gibi platfomlarda nasıl paylaşımlar yapmış, ortak noktalarınız var mı diye bakmak mülakatta konuşma tıkandığında sizin için kurtarıcı olabilir. Belki de aynı okula gitmişsinizdir ve bu konuşma buzların erimesini kolaylaştırır.  Ayrıca unutmayın ki bu kişilerle günde sekiz saat birlikte çalışacaksınız. Size ilham vermeyen, aynı takımda olmak istemediğiniz insanlarla birlikte çalışmak zor olabilir. Bunu da önceden bilmek sizin de kararınızı daha kolay vermenizi sağlayacak. 

Pozisyonun detaylarını öğrenmeye çalışın

Mülakat 101’in son adımı ise çalışacağınız pozisyonun detaylarını öğrenmek. Sonuçta ilandaki pozisyon çok genel hatlarıyla yazılmış olabilir ya da siz pek çok iş görüşmesini bir arada yapıyorsanız kafanız karışabilir. Bu yüzden mülakat öncesinde pozisyon tanımını yeniden okuyun. Sonrasında benzer pozisyonlarda çalışan insanlardan neler beklendiğini, bu pozisyonda daha önce nasıl profildeki insanların çalışmış olduğunda bakın. LinkedIn sizin en temel araştırma kaynağınız. Ayrıca başvurduğu pozisyonun detaylarına hakim olmayan adayların daha kolay elendiğini de unutmayın. Elbette herkes ne yapacağına dair bir fikri olan insanlarla çalışmak ister. O yüzden mülakatta size bu konuda gelecek sorulara da hazırlıklı olun. 


Mülakat esnasında nelere dikkat etmelisiniz?

İlk hazırlıkları tamamladınız ve mülakata başladınız. Mülakatta temel olarak anlaşılmak istenen şey sizin yeni bir şeyler öğrenmeye açık ve şirkete uyumlu olup olmadığınız. CV’niz bu zamana kadar yaptıklarınızı yalnızca kronolojik olarak sıralar. Bu yüzden yaptığınız kendinizi iyi ortaya koymanız önemli. 

Mülakat esnasında yapmanız gerekenleri de dört başlık altında toplayabiliriz. 

Mülakata enerjik girin ve olumsuz dilden uzak durun

Yorgun ve isteksizseniz bu dışarıdan hissedilir. Bu da mülakatınızın seyrini etkileyebilir. Eğer seviyorsanız bir kahve içebilir, genel enerji seviyenizi artırabilirsiniz. Ancak duruşunuza dikkat etmeniz iyi olur, bunun önemini görmek için şu ünlü TedX konuşmasını izleyebilirsiniz. 

Ayrıca olumsuz cümleler kuran bir insansanız, cümlelerinizi olumlu kurmaya dikkat etmek de bir yöntem. “Bu alanda çalışmakla bir sorunum yok” demek yerine, “Bu alanda çalışmayı isterim” gibi anlamı doğrudan olumlu olan cümleler kurmayı deneyin. Mülakattaki tavrınız her iki tarafın da işini kolaylaştıracak. 


Hikayenizi anlatın

Hikayeniz ve onu nasıl anlattığınız başkalarının aklında kalmanızı sağlar. Ancak hikayeniz hangi okuldan kaç yılında mezun olduğunuzdan ve daha önce çalıştığınız iş yerlerinden ibaret değil. Özgeçmişinizi tekrarlamaktan ibaret bir yaklaşım sergilediğinizde bir noktadan sonra bu görüşmeleri yapan kişiler aynı hikayeyi tekrar tekrar duyduğu izlenimine kapılabiliyor. Bu yüzden de hikayenizi anlatmanız istendiğinde bu fırsatı kullanın ve sizinle birlikte mülakata giren yüzlerce kişiden farklılaşmanın bir yolunu bulun. Bunu alanınızda en iyisi olmaya çalışarak ya da sizi diğerlerinden farklı kılacak özelliğinizi bulmaya çaba harcayarak yapabilirsiniz. Edebiyat seven bir yazılımcı mısınız? Bu ikisini bir araya getirmenin bir yolunu bulun. İnsan ilişkileriniz mi kuvvetli? Bunu avantaja çevirin. Seçenekler sonsuz. 

Hikayenizi etkileyici bir biçimde anlatabilmeniz için kim olduğunuzu da bilmeniz gerekir. Sizi siz yapan şeylerin farkına varmanız hikayenizi güçlendirir. Bunun en iyi yolu da hikayenizi yazmayı denemektir. Yazarken olaylar ve konular arasında bağlantı kurma becerimiz artar ve hikayemizi daha bütüncül ve anlaşılır biçimde ortaya koymayı başarabiliriz. Ancak bu demek değil ki sizden kendinizden bahsetmeniz istendiğinde yazdığınız bu metni okuyacaksınız. Aksine, bu soruyu cevaplarken olabildiğince doğal olmanız önemli. Doğal ve akıcı biçimde neleri seversiniz, neler sizi etkiler, bu zamana kadar kararlarınızı verirken neler etkili oldu, neler yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız gibi soruların cevaplarını düşünün ve bunu bir anlatı haline getirin. Bu süreci deneyince siz de seveceksiniz. 

 

En fazla 3 dakika kuralı: Kısa ve net konuşun 

Evet, hikayenizi anlatmak önemli ancak bunu dakikalar boyunca yapmak ve karşınızdakilere konuşma fırsatı tanımamak mülakatı gerçekleştirenler açısından yorucu olabilir. Burada dengeyi bulmaya dikkat etmek gerek. Bir soruya ortalama iki -  üç dakikada cevap vermek ve konuşmanın soru cevap şeklinde akmasını sağlamak için çalışın. Fakat çok kısa da konuşmayın - karşı tarafın ağzınızdan laf almak için uğraşması da mülakatı olduğundan daha stresli hale getirebilir :)


Sıfatlar değil somut örnekler üzerinden gidin

Yaptığınız şeyleri örneklendirmeniz hem akılda kalmanıza yardımcı olur hem de inandırıcılığınızı artar. Örneğin, iyi bir takım oyuncusu olduğunuzu mu söylediniz? Aynı şeyi herkes söylüyor :) O yüzden örnek verin - daha önce nasıl bir ekip içinde çalıştığınızı, bu ekipte hangi rolleri üstlendiğinizi ve takım arkadaşlarınıza nasıl destek olduğunuzu detaylandırın. Hızlı öğrenen biri olduğunuzu mu anlatıyorsunuz? Hiç bilmediğiniz o konuyu 1 haftada öğrenip sunum yaptığınızı anlatmayı atlamayın. Bunlar hikayenizi detaylandıracak ve sizin söylediklerini gerçekten yapabilen biri olduğunuzu gösterecek. Elbette örneklerinizin gerçek olması çok önemli!


Mülakat bitti. Ya sonra?

Geçmiş olsun, mülakatı atlattınız. Şimdi kollarınızı kavuşturup sonucu bekleyeceksiniz değil mi? Hayır, değil. Türkiye’de pek yapılmıyor olsa da bir mülakat etiketi daha var: Mülakat sonrası teşekkür e-maili göndermek. Bunun ne kadar fark yaratacağına inanamazsınız. Mülakat sonrası 24 saat içinde, şirkete size vakit ayırdıkları ve keyifli geçen mülakat için teşekkür edin. Teşekkür etmek her zaman çok nazik bir davranış ve karşı tarafta da iyi bir izlenim bırakır. Diğer taraftan, mülakatınız kötü geçtiyse, her saniyesinde oradan kaçmak istediyseniz, asla orada çalışmak istemediğinizi düşünüyorsanız böyle bir şeye elbette gerek yok, ancak eğer şirketi sevidiyseniz ve orada çalışmak istiyorsanız görüşmenin olumlu sonuçlanmasına son bir katkı yapmak için teşekkür e-mailini göndermeyi atlamayın. Zaten Türkiye’de çok çok az kişinin uyguladığı bu yöntem sizi oldukça ön sıralara çıkarabilir. 


Son bir tüyo: Arkadaşlarınızla birbirinizi mülakat edin

Mülakata hazırlanmanın tüm adımlarını konuştuk, ancak son bir şey daha var. Kendiniz bir mülakat yapana kadar bir mülakatta nasıl davranılması gerektiğini tam olarak anlamanız pek mümkün olmuyor. Çözümü ise çok basit: birkaç arkadaşınızla bir araya gelip birbirinizi mülakat edin. Ona klasik mülakat sorularını sorun ve nerede nasıl hatalar yaptığına, ne zaman streslendiğine dikkat edin. Sonra da ondan size aynı soruları sormasını isteyin. Bu gibi simülasyonlar size karşınızdakini analiz etme şansı verir. Ayrıca arkadaşınızla birbirinize eş zamanlı geri bildirim verebileceğiniz için de kendi yaptığınız hataları düzeltmeye fırsatınız olur ve bu şekilde kendinizi mülakatlara en iyi şekilde hazırlayabilirsiniz.  




BOOTCAMP

Partner şirketlerimiz, kendilerine özel Patika bootcamp’lerinden toplu işe alım yapıyor. Bu ücretsiz bootcamp'lere katıl, başarıyla mezun ol, ve hemen işe başla! Şu ana kadar binlerce kişi bootcamp'lerden sonra en iyi şirketlerde işe girdi.

Başvurulara açık programlarımız